Muktedir değilken bile zalim
Olunabilir varsa niyetin
Ay batıyor güneş doğsun için
Çarpışan binler sızıdır kalbim
Kimi kendini bitiren kordum
Meydanlarda kendimi arıyordum
Bir baktım hiçbir yerde yokmuşum
Sancılarda mevcuttum: çokmuşum
Denildi öldüremez bu yara
Nasıl yaşar zulümlü dünyada
Tek bir kalp taşıyan söyle bana
Çöpe atılacak soysuz geçmiş
Yaşamadığım ne varsa oldu
Allah nimettir ki beni seçmiş
Dikenle beraber gül de soldu
Kimi derdini yitiren zordum
Dünyaya amansız soru sordum
Sevmediler mi hep hayra yordum
Duygularda çokmuşum: yolmuşum
Mütecavüz mütecessis bakış
Hâneye geç vakit atılan taş
Bütün yenilgilerimi topla
Selâ ardından haber: râciun
Muzaffer kıl beni aşkla başla
Şehadetsiz dinmez yorgunluğun
Gömdüğümüz madenler boy verip
Filizlenecek otuzüçünde
Gün olur da rahmete serilip
Sancağın mübarek gölgesinde
Silah kuşattığının
Değil seni vurması
Nişan alması bile
Dokunuyor tenine
Yalnızız bu yüzden kalabalık
Kumdan gökyüzüdür kabrin
Neden pencereye benzer
Mezar taşları
Mahalle Mektebi 31. Sayı'da yayınlamıştır.